26 Ağustos 2012 Pazar

Davetlisiniz!!

28 Ağustos 2012 Saat: 19.30 daki film gösterimimize ve fotoğraf/afiş sergimize hepinizi bekliyoruz.!

Yer: K2 Sanat Galerisi Cumhuriyet Bulvarı No:54 Kat:2 Büyük Kardiçalı Hanı-Konak




Foça'da Çekimler





Film çekimleri için Foça'ya gidecektik. Foça'ya geldiğimizde önce biraz gezdik ve etrafı tanımaya başladık. Kahvaltıdan sonra Arkadaş filmi için uygun mekan aramaya başladık. Foça dışarıda çekilen ilk kısa filmdi. Dışarıdan gelebilecek tepki ve durumlara alışık değildik. Mekan hafif yokuşluydu. Sokağın sonunda denizi gören yol film için uygundu. Çekimlerde denizden yararlandık. Tüm çekimler dış mekanda olduğu için hızlı ve daha düzenli olmamız gerekiyordu. Sıcak hava ve yoldan geçen araçlar çekimleri aksattı. Filmimize Tontiş adlı bir köpek de hem yardım etti hemde oyuncularımızın arasında yer aldı.



                             




Çekimleri evde olan Çillek filmi için hazırlıklara dinlendikten sonra başladık. Çillek'te biraz daha rahattık. Çünkü hemen hemen hepsi iç mekandı. Ama yinede düzenli olmamız gerekiyordu. Provalar sonunda istediğimiz duruma geldiğimizde çekime başladık. Denize girmeden önce Arkadaş Filminin hayal sahnesinde çocukların denize girişinide çektik. Sonra büyük bir heyecanla denize girdik ve keyifini çıkarttık. Sıcak havada soğuk su bize iyi geldi. Denizden sonra hep beraber Foça'yı tekrardan gezdik ve fotoğraflar çektik. Böylece dopdolu, yorucu ve keyifli günün sonuna gelmiş olduk... :)


                            




Yasemin Güngör , Buse Altun , Özlem Dilber , Ayşenur Kolukısa , Elif Güngör , Efrahim Dilber , Esra Aydemir

20 Ağustos 2012 Pazartesi

Çiçekli Köy ve Öncesi :)





Çiçekli Köy'e gitmeden önce "Rüyamı Anlatmak İstiyorum"u bir de kendimiz anlattık. Kocaman bir afişimiz oldu...



Pazar günü Çiçekli Köy'e gittiğimizde temiz hava hepimize iyi geldi. Hem eğlendik hem fotoğraflar çektik. Çevremizdeki materyellerle kısa bir stop motion çalışması yaptık. Ortaya keyifli bir iş çıktı. Fotoraman çektik ve fotoraman çekimi bittikten sonra  Esra ve Efrahim'in ritmi başlatmasıyla kısa bir ritim çalışması yaptık. Daha sonra Açelya'nın  bize gösterdiği oyunu oynamaya çalıştık ve sonra farklı oyunlar oynadık.
   Tüm çalışmalarımızda bulunduğumuz ortamdan yararlandık ve sonra güzel bir doğa yürüyüşü yaptık  ve Çiçekli Köy'ü gezdik. Pazar günü diğer günler için motive oldu.







Buse Altun, Efrahim Dilber , Ayşenur Kolukısa, Özlem Dilber, Elif Güngör,Yasemin Güngör, Esra Aydemir

Bir Fotoğraf Atölyesinden Notlar...



  Atölye öncesine kadar bizde sadece anıları ölümsüzleştiren kareler şimdi hayal gücümüzün de ötesinde...Tek gözümüzü kapatıp parmaklarımızla kadrajımızı oluşturduğumuzda bir sürü fotoğrafımız oluyor. Olaya nasıl baktığın, o karede ne görmek istediğin ve ne anlatmak istediğindir bizim için önemli olan. Artık fotoğrafı çekmek için değilde daha iyi fotoğraflar çekmek için çekiyoruz.



                      İlk gün teknik ve kurguyu buluşturmayı hedefleyen fotoğraflar çektik.  

                                 
       



    İkinci gün portre çalıştık ama bu biraz farklıydı. Kumaşlar ve boyalarla karmaşa yarattık. İçimizdeki çılgınlığı ortaya çıkarttık. 





   Son günde ise atölyeye bağlı kalmayarak dışarıya çıktık. Orada hepimizin oluşturduğu kısa bir hikaye yazıp fotoroman çektik. Sonra serbest fotoğraflar çekmeye başladık. Yeşillikler içinde neyi çeksek diye düşünürken aslında oradaki her şeyin çekilebilir olduğunu farkettik.





  Üç gün boyunca birbirinden farklı kompozisyonlar yarattık ve kadrajımızı oluşturduk. Fotoğrafı çekerken özgür olduğumuzu hissettik. Mekanı ve kostümünü bizim belirlediğimiz kareler anıdan çok birer hikayeydi. Her karenin bir hikayesi vardı ve en heyecanlı yerinde deklanşöre bastık.. Bütün bu keşiflerimiz için bizi yönlendiren Fırat Kumral'a teşekkür ederiz...


Buse Altun , Özlem Dilber, Elif Güngör, Efrahim Dilber, Esra Aydemir, Yasemin Güngör, Ayşenur Kolukısa

31 Temmuz 2012 Salı

ÇAYSIZ OLMAZ - Kısa Film




"Çaysız Olmaz" kısa filmi çekilmeden önce aramızda yaptığımız toplantıda timecode tutması için  birinin görev alması gerekiyordu. Önce timecodeun ne olduğunu öğrendim. Üç sahneden oluşan senaryonun önce 2. sahnesi çekildi. Çünkü diğer iki sahne balkonda geçiyordu.
    2. sahne çekilirken mekanın küçük olması sahnenin çekimini zorlaştırdı. Yakın planları çekerken kameranın titrememesine özen gösterdik.
   En çok oyuncunun yerine oturup sanki onun gözünden görüyormuş gibi çekerken keyif aldım. (Elif Güngör)







Filmi çekeceğimiz gün herkes film ile ilgili belirlenen kostümleri ve aksesuarları getirdi. Oyuncuların makyajı yapıldı. Sessizlik sağlandı. İlk prova sonrasında kayıtlara başlandı. Herkes kendi görevini yaptı. (Özlem Dilber)





 

Benim başından sonuna yönetmenliğini üstlendiğim bir kısa film oldu. Biraz zorlandım çünkü her şey gerçeğe çok yakındı. Yönetmen yönetmenliğini, asistanlar asistanlığını yaptı. Kimse kimsenin işine engel olmadan filmi çekmeye koyulduk. Oda sahnesini hemen bitirmeliydik çünkü güneş çekimlere engel olabilirdi. Oyuncularla üst üste prova alıp zamandan kazanmaya çalıştık.
   Oyuncunun oyuna, yönetmenin gidişata ve asistanların kontrollü olması gerçekten önemli aksi takdirde film istenildiği gibi olmuyor ve istenilen noktaya varılamıyor.. (Esra Aydemir)





 


Filmin Adı: Çaysız Olmaz
Oyuncular: Buse Altun, Mehmet Kelekli
Yönetmen: Esra Aydemir
Kamera: Elif Güngör
Timecode: Yasemin Güngör
Asistanlar: Özlem Dilber-Efrahim Dilber


11 Temmuz 2012 Çarşamba

Modern Zamanlar - 1936


   
    Charles Chaplin'in filmin yapımcılığını, senaryo yazarlığını, yönetmenliğini,başrol oyunculuğunu ve müziklerini kendi      üstlendiği son sessiz filmidir. Filmin diğer başrol oyuncusu ise Paulette Goddard'dır.



     

    
Filmde insanlar hayvan sürüsüne benzetilir. Birbirlerini iteliyerek hareket eden insanlarda sürü psikolojisi vardır. Ayrıca önceden insan gücünün kullanıldığı çoğu şey artık parmağımızın ucunda olduğunun mesajı veriliyordur. Dünyanın makineleşme umudu  yüzünden insanların hareketlerini kısıtladığı birebir ortadadır. Artık insanlar da makineleşip doğallıktan uzaklaşırlar. Makine gibi davranan bireyler ruhsal çöküntüye düşer.





         Yoksul ve fakirler bu ülkede ayakta durma çabası içindedirler. Bir kadın ve adamın makineleşmeye karşı verdiği yaşam mücadelesi apaçık ortadadır. Aynı zamanda bu mücadele keyifli,koşuşturmalı ve zordur. Ulaşmak istedikleri noktaya gelinceye dek bulundukları zor dönemin içinde kah eğlendirip kah hüzünlendirirler. Hayatta da olduğu gibi filmde de iniş ve çıkışlara yer verilmiştir. İsteklerin,arzuların,hayallerin ve verilen büyük mücadelenin sonucunda film amacına ulaşmış yeni maceralara yelken açılmıştır.



Esra Aydemir, Buse Altun, Elif Güngör, Yasemin Güngör, Özlem Dilber, Efrahim Dilber


5 Temmuz 2012 Perşembe

Güven !

   
   Yazdığımız senaryoları denemeden önce Açelya ile motive  ve eğlence amaçlı oyunlar oynadık.     Birinci oynadığımız oyun ingilizce bir şarkı eşliğinde oynanan hareketli bir oyundu.

  


   İkincisi ise tamamen güvene bağlıydı. Ağzımızda tuttuğumuz kürdanların ucundaki atacı birbirimizden almaya çalıştık.
   Motivasyon bizim için gerekli idi. Oynadığımız kürdan oyunu zoru başarabilmemize yardımcı oldu. Birbirimize olan güvenimizi ölçmüş olduk ve ortaya çıkardık.




Efrahim Dilber - Özlem Dilber - Buse Altun - Ayşenur Kolukısa - Mehmet Kelekli - Elif Güngör - Yasemin Güngör

MAKET EKİPMANLAR





    Önce üçlü gruplara ayrıldık. Serbest konulu senaryo çalışması yaptık. Senaryo üstünde düşündük, nasıl çekeceğimize karar verdik ve kadroyu belirledik. Sonra kendi yaptığımız maket ekipmanlar ile senaryoya uygun mekana gidip çekim aşamalarını uyguladık.


Efrahim Dilber
Kendi yaptığımız maket ekipmanları ile gerçek bir set ortamın yaratmaya çalıştık. Set ortamında yaptığımız çalışmalar bize büyük bir katkıda bulundu.




Elif Güngör

Ekipmanlarımız maket olmasına rağmen gerçeğe yakın bir set ortamı yaratıp disiplinli ve düzenli bir çalışma ortaya koyduk. Çook eğlendik :)

Ayşenur Kolukısa

Kendi yazdığımız senaryolar ve yaptığımız maketler ile gerçekten kısa film çekiyormuşuz gibi çalıştık ve eğlendik.

Buse Altun

Bütün aşamalarında bizim bulunduğumuz bir çalışma oldu. Gayet keyifli bir işti :)

Yasemin Güngör

Yaptığımız çalışmada kendimi gerçek bir set ortamında hissettim. Sette yaptığım her iş çok keyifliydi.

Özlem Dilber

Bizim yaptığımız maket ekipmanlar sayesinde gerçek bir set ortamı yarattık ve o anı yaşadık.
.



20 Haziran 2012 Çarşamba

Biz Çevreye Ne Gibi Zararlar Veriyoruz?

Efrahim Dilber
''Balkondan çöp kutusuna çöp fırlatıyorum.''
Ben bunu bir kere yaptım. Çünkü okula geç kalmıştım ve çöpçüler çok hızlı geldi. Aceleci olduğum için bu yanlış davranışı yaptım. Dünyadan özür diliyorum.


Esra Aydemir

''Biriktirdiğim atık pilleri gerekli yerlere teslim etmedim.''
Özenle biriktirdiğim atık pilleri bir kutunun içinde saklayıp gereken yerlere vermem lazımdı. Fakat üşendiğim için bunu gerçekleştiremedim. Hatamın farkındayım ama bunu gerçekleştirebilmem için yeterince gerekli ye er yok!


Özlem Dilber

''Çöplerimi -kağıt, plastik ve cam- olarak ayırmıyorum.''
Bunun yanlış bir davranış olduğunu biliyorum ama bazen bu işi yapmaya üşeniyorum. Dünyaya zarar veriyorum. Aslında her zaman çöplerimi ayırmam gerektiğini biliyorum. Artık duyarlı olmalıyım, dünyayı daha fazla ağlatmamalıyım.


Ayşenur Kolukısa

''Otobüslerde çok yüksek ses ile müzik dinliyorum''
Müzik dinlemekten hoşlandığım için çevremdekileri dahi rahatsız edecek şekilde yüksek ses ile müzik dinliyorum. Hata yaptığımın farkına vardım ve artık elimden geldiğimce dikkatli olmaya çalışıyorum.


Buse Altun

''Bölüm derslerinde çok fazla kağıt harcıyorum''
Kağıt üzerinde denemeler yapıyoruz.Yanlış yaptığım zaman silmek yerine yeni kağıt alıyorum ve boşu boşuna harcamalar yapıyorum.Bu alışkanlığımdan vazgeçmem gerekiyor.

Mehmet Kelekli

''Duvarlara graffiti yapıyorum''
Pek çok insanın bunu yanlış algılaması ve karşı çıkmasına inat böyle bir şey yapıyorum.Duvarları ve sprey kullanmasını sevdiğim için kendime engel olamıyorum :) Bu işi sanat için yapanlarımızda var ama bir o kadar da çevreye,kültürümüze,sanatımıza zarar vermek için de yapanlar var.Bunların ayırt edilebilmesini diliyorum.

Yasemin Güngör

''Kapak topladığım halde bazen gördüğüm kapakları almıyorum.''
Mavi kapak topluyorum.Ben bunları engelli arkadaşlarım için yapıyorum.Engellerinden ayrılmaları için yapıyorum.Gördüğüm mavi kapakları toplayabildiğim kadar toplayacağıma söz veriyorum.Onların sandalyelerini geciktirdiysem özür diliyorum ve onları çok seviyorum.

Elif Güngör

''Çok naylon poşet harcıyorum.''
Önceden kese kağıtları kullanılıyordu ve şimdi eskiye dönmek çok zor.Ben de daha az naylon poşet kullanacağıma söz veriyorum.

Bir öyküyü senaryoya çevirme


Bu hafta bir öykü nasıl yazılır onu konuştuk...



 Bir öyküyü senaryoya çevirmek için neler gereklidir?


Ne tartışıyoruz ?

Proje içerisinde tartışma konularımızdan biri de ''Çevre- Dünya Sorunları'' oldu...

Neler yaşıyoruz?
Çevremizdeki sorunlar nedir?
Çevreye biz nasıl zarar veriyoruz?
Çözüm yolları nedir?

30 Mayıs 2012 Çarşamba

Projemizden ilk fotoğraflar


 "Rüyamı Anlatmak İstiyorum" projesinin ilk ele aldığı konu "Kısa Film" idi...







Projemizin İşleyişi ve Planı




 Projemiz 1 Mayıs 2012'de  başlamış olup 30 Ağustos 2012'de sona erecektir. Ulusal Ajans'ın katkılarıyla gerçekleştireceğimiz "Rüyamı Anlatmak İstiyorum" Eylem 1.2 Gençlik projesi hakkında haberler, fotoğraflar  her şeyi paylaşacağız.

                         

Projemiz Başladı ! !


Bu proje T.C. Avrupa Birliği Bakanlığı, AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığınca (Ulusal Ajans http://www.ua.gov.tr) yürütülen Gençlik Programı kapsamında ve Avrupa Komisyonu'ndan sağlanan hibeyle gerçekleştirilmiştir. Ancak burada yer alan görüşlerden Ulusal Ajans veya Avrupa Komisyonu sorumlu tutulamaz.